Çocuk doğmadan kaftan biçilmez ne demek ?

Damla

New member
Katılım
8 Mar 2024
Mesajlar
184
Puanları
0
**Çocuk Doğmadan Kaftan Biçilmez: Bir Sözü Anlamak ve İnsani Deneyimle Zenginleştirmek**

Merhaba forumdaşlar,

Bugün, çok eski bir deyimi, "Çocuk doğmadan kaftan biçilmez"i ele alarak, hem bu ifadeyi anlamaya çalışacağız hem de toplumsal ve insani bağlamda nasıl bir yere oturduğunu tartışacağız. Herkesin duyduğu ama belki de anlamını tam olarak kavrayamadığı bu deyim, aslında hayatın o kadar çok alanına dokunuyor ki… Gerçekten de bu deyim, sadece kelimelerden ibaret mi, yoksa bir toplumun geçmişten günümüze taşınan derin bir anlayışını mı yansıtıyor?

Bu yazıyı, bazılarımızın belki de günlük yaşamda bir öğüt, bazılarımızın ise sadece bir deyim olarak kabul ettiği ama ardında çok daha fazlasının yattığına inandığım bir ifadeyi derinlemesine inceleyerek yazmak istedim. Bu konu hakkında çok farklı bakış açıları olduğunu biliyorum. Kadınların topluluk ve duygusal bağlamda, erkeklerin ise pratik ve sonuç odaklı yaklaşımda ne düşündüklerini duymak için sabırsızlanıyorum.

**Çocuk Doğmadan Kaftan Biçilmez: Ne Demek?**

"Çocuk doğmadan kaftan biçilmez" deyimi, genellikle bir şeyin, ya da bir olayın, sonuçlanmadan önce bir değerlendirme yapılmaması gerektiğini ifade eder. Bu deyim, bir işin ya da planın başarısını önceden tahmin etmek veya bir durumu önceden değerlendirmek yerine, gerçek sonuçları beklemek gerektiğini anlatır. Deyimin kökeni, eski Türk toplumlarının kültürüne dayanır. Zira "kaftan" geleneksel Türk elbiselerinden biridir ve ona biçilen, kesilen kumaş, bir kişinin geleceğiyle ilgili tahminler yapmayı imler.

Hikayeleştirerek düşündüğümüzde, bir çiftin bebek beklediğini farz edelim. Hamilelik süreci, çiftin heyecanları ve planlarıyla geçerken, onlar çok önceden bebeklerinin cinsiyetini, adını, hatta ne zaman doğacağını hesaplamaya başlarlar. Ancak "çocuk doğmadan kaftan biçilmez" demek, bu hesapların yanıltıcı olabileceğini ve hamileliğin sonunda herkesin hayatının farklı bir şekilde şekilleneceğini anlatır. O çocuğun doğumunu beklemek, işte bu yüzden önemli bir yolculuktur.

**Erkeklerin Pratik ve Sonuç Odaklı Yaklaşımı: “Verileri Bekleyelim”**

Erkekler, genellikle daha analitik, çözüm odaklı ve pratik bir yaklaşım sergileyebilirler. Bu bakış açısıyla, "çocuk doğmadan kaftan biçilmez" deyiminin verdiği mesaj oldukça anlaşılır ve mantıklıdır. Erkekler, genellikle olaylara doğrudan, somut ve veriye dayalı yaklaşmayı tercih ederler. Bu deyim, bir işin ya da projenin başarısını tahmin etmenin yanıltıcı olduğunu, dolayısıyla aceleye getirilmiş tahminlerin yanlış olabileceğini savunur.

Örneğin, bir erkek iş dünyasında bir projeye başlarken, başarılı olup olmayacağına dair çok erken öngörülerde bulunmaz. O, gerekli verileri toplayarak, analiz yaparak ve adım adım ilerleyerek süreci değerlendirir. "Çocuk doğmadan kaftan biçilmez" anlayışı, çok önceden yapılmış tahminlere değil, gerçek verilere dayanarak karar verme yaklaşımına yakındır.

Bir diğer örneği de, belki de evlilik veya ilişki konularında gözlemleyebiliriz. Erkekler, bir ilişkide çok erken "evlilik hayalleri kurmaktan" ve bunlara dair tahminlerde bulunmaktan kaçınabilir. Bunun yerine, ilişkinin gelişimine odaklanarak, her şeyin zamanla şekilleneceğini bilirler. Bu bakış açısıyla, olayların gelişmesi, netleşmesi ve doğru adımların atılması için sabır gerekir.

**Kadınların Duygusal ve Topluluk Odaklı Bakış Açısı: "Hikaye Henüz Yazılmadı"**

Kadınlar ise daha duygusal ve topluluk odaklı bir bakış açısına sahiptir. Onlar için "çocuk doğmadan kaftan biçilmez" demek, sadece bir olayın sonuçlarını beklemek değil, aynı zamanda o sürecin içindeki duygusal yolculuğun önemini vurgular. Çocuk sahibi olmayı düşünen bir kadın için, hamilelik yalnızca fiziksel bir değişim değil, aynı zamanda duygusal ve toplumsal bir dönüşüm sürecidir. Her bir an, her bir küçük ayrıntı, ona çok şey öğretir ve hayatını şekillendirir.

Bir kadının, bir bebeği beklerken, "çocuk doğmadan kaftan biçilmez" anlayışını uygulaması, bazen sabırlı olmak, bazen de yaşamın getirdiği zorluklarla daha esnek bir şekilde başa çıkmak anlamına gelir. Hamilelik, onun dünyasında yalnızca bir süreç değildir; aynı zamanda çevresindeki topluluğun ona sağladığı destek ve deneyimlerden beslenilen bir yolculuktur. Ebeveynlik, kadının hem kendi hem de çevresiyle kurduğu bağları derinleştirdiği bir deneyimdir.

Kadınlar için bu deyim, aynı zamanda kendi hayatlarını yeniden şekillendirdikleri bir dönemin de simgesidir. Çocuğun gelişini beklerken, hayatın nereye gideceği hakkında tahminler yapmak yerine, sürecin içindeki anların kıymetini bilmek gerekir. Çocuk doğduğunda ise o kaftan, her bir anın şekillendirdiği, sadece o aileye ait bir biçime bürünür.

**Bir Araya Geldiklerinde: Duygusal ve Pratik Birleşim**

İlginç bir şekilde, kadınların duygusal ve topluluk odaklı bakış açıları ile erkeklerin pratik, sonuç odaklı yaklaşımları bu deyimle mükemmel bir şekilde kesişebilir. Kadınlar, sürecin her anını hissederek yaşarken, erkekler bir sonraki adıma odaklanarak planlarını oluştururlar. Ancak ikisi de doğru zamanı bekler ve olayın gelişmesine göre adım atmayı tercih ederler.

Hayatın her döneminde, tıpkı "çocuk doğmadan kaftan biçilmez" gibi, bir şeyin sonuçlarını tahmin etmek yerine, sürecin içinden geçmek ve doğru zamanı beklemek önemlidir. Kadınlar ve erkekler, bu deyimi benzer şekilde farklı gözlemlerle anlasalar da, sonuçta her iki bakış açısı da olgunlaşan bir düşünceyi, sabrı ve doğru zamanı arar.

**Sizce "Çocuk Doğmadan Kaftan Biçilmez" Sözü Ne Anlama Geliyor?**

Şimdi, forumdaşlar, bu deyimin anlamı ve günlük yaşamda nasıl bir rol oynadığı hakkında sizin düşüncelerinizi duymak isterim. Kadınların ve erkeklerin bu deyimi farklı açılardan nasıl yorumladığını düşündünüz mü? Hangi bakış açısının sizin için daha anlamlı olduğunu ya da hayatınızdaki deneyimlerinizi nasıl şekillendirdiğini paylaşmak ister misiniz?
 
Üst