Ortaya Çıkarma, Meydana Çıkarma, Var Olduğu Bilinmeyen Bir Şeyin Ortaya Çıkarılmasına Ne Denir ?

Koray

New member
Katılım
8 Mar 2024
Mesajlar
243
Puanları
0
Merhaba Forumdaşlar!

Bugün, biraz kafa karıştırıcı ama eğlenceli bir soruya dalmak istiyorum: "Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkarılmasına ne denir?" Bu soruya verdiğimiz cevaplar hem kişisel bakış açımıza hem de kadın ve erkek olmanın inceliklerine göre değişir gibi geliyor. Hadi gelin, bu olayı bir de mizahi açıdan bakalım! Hem erkeklerin çözüm odaklı, stratejik bakış açılarını hem de kadınların empatik, ilişki odaklı yorumlarını harmanlayalım. Tabii ki biraz da eğlenerek!

1. Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: ‘Buldum, Başardım!’

Erkekler bu tür bir durumu genellikle "problem çözme" olarak görür. Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkması, tam bir strateji meselesi. “Bir şeyin varlığını nasıl ispat edebilirim?” sorusuna hızlıca şu cevabı verirler: “Google'da araştırırım, bulurum.” Yani erkeklerin bakış açısında, ortaya çıkarılması gereken bir şey varsa, önce çözüm önerileri sıralanır, sonra adım adım uygulama yapılır.

Örneğin bir erkeğin evde kaybolan çorapların nerede olduğunu bulma çabası, aslında bir keşif sürecidir. Önce "Bir yerde kaybolmuş olabilir!" der, ardından stratejik bir yaklaşım başlar: Çekmeceleri kontrol etme, eşyaları yerinden oynatma, hatta bu kaybolan çorabın gizemini çözmek için kendi çapında bir dedektif olma aşamalarına geçer. Bulduğunda, "Buldum! Gerekirse NASA’yı ararım!" diyerek büyük bir zafer ilan eder.

Ve evet, erkeklerin çoğu zaman “ortaya çıkarmak” ve “bulmak” arasında çok ince bir fark olduğunu düşünmezler. Yani bir şey kaybolduğunda bulduklarında hemen ‘ortaya çıkarmış’ gibi hissederler, çünkü onlara göre bu aslında çok basit bir strateji meselesidir.

2. Kadınların Empatik Yaklaşımı: ‘Ama Neden Gizlenmişti?’

Kadınlar ise var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkmasına biraz daha duygusal ve ilişkisel bir açıdan yaklaşır. Biri kaybolmuş bir eşyayı bulduğunda, sadece ‘bulmuş’ olmak yetmez, aynı zamanda “Neden kayboldu?”, “Neden saklanmıştı?” soruları da gündeme gelir. Kadınlar bu olayda, her şeyin bir anlamı olması gerektiğine inanır ve bazen kaybolan şeyin yerini bulmanın ötesinde, kaybolmuş olma sürecinin arkasındaki sebepleri araştırmak da gereklidir!

Düşünsenize, bir kadın kaybolan telefonunu bulduğunda "Aaa! Nihayet buldum!" demek yerine, "Ama neden bu kadar uzun süre gizli kaldı? Kim yaptı bunu? Hayır, gerçekten neden?" diye sormaya başlar. Duygusal zeka devreye girer ve kaybolan şeyin sadece fiziksel olarak geri gelmesi değil, “niye kayboldu?” sorusunun cevabı da aranır.

Kadınlar bazen “bulmak” ve “ortaya çıkarmak” arasında duygusal bir bağ kurar ve sadece buldukları şeyi görmekle yetinmeyip, “Kaybolmuş bir şey nasıl bizim hayatımızın bir parçası oldu?” diye de düşünürler. Yani, kaybolan eşyanın yerine bir hikaye de koyulmuş olur.

3. Ortaya Çıkarmak ve ‘Bulmak’ Arasındaki Fark: Bir Kadın ve Erkek Yorumuyla

Şimdi, erkeklerin bakış açısını ve kadınların bakış açısını harmanladık, peki gerçekten “ortaya çıkarmak” ve “bulmak” arasında bir fark var mı?

Erkekler için ortada olan bir sorunun çözülmesi, sadece bir şeyin yerini bulmaktan ibarettir. Hangi eklemeyi, çözümü, yöntemi kullanarak sonuca ulaşacağını hesaplar. Ama kadınlar için bu olayın her aşamasında bir duygu ve ilişki bulunur. Kayıp telefon sadece bir telefon değildir, o kaybolan telefon belki de sabah kahvesi içtiğiniz anı hatırlatıyor, belki de birisini aramayı unuttuğunuz o anı. Yani kadınlar için bu süreç sadece mantıkla değil, duygusal bir yolculukla bağlantılıdır.

Hadi bunu biraz daha mizahi bir şekilde açalım: Erkekler kaybolan ceketlerinin içinde gizli bir altın madeni bulmuş gibi hissederken, kadınlar kaybolan ceketlerinin “ne zaman kaybolduğunu” sorgularlar. Erkeklerin mantığı “Çıkarmak ne demek? Şimdi bulacağım ve bitireceğim!” derken, kadınlar “Ama bu ceket bana çok şey ifade ediyor, neden kayboldu?” diyerek adeta bir tahlil sürecine girerler.

4. Var Olan Bir Şeyin Ortaya Çıkması, Gerçekten Ne Anlama Gelir?

Forumdaşlar, şimdi de size sorum şu: “Gerçekten var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkması, herkes için aynı şey midir?” Eğer biri kaybolan bir şeyin ‘bulunmasını’ bekliyorsa, ‘bulunması’ sadece o eşyanın fiziksel olarak geri dönmesi anlamına gelmez. Aynı zamanda bu şeyin hayatınızdaki yeri ve anlamı da değişmiş olabilir. Erkekler, kaybolan eşyanın bulunduğunda “Buldum, işte burada!” diye mutlu olurken, kadınlar kaybolan şeyin geri dönmesinin “Neden kayboldu?” sorusunun cevabını da aramaya başlarlar.

O zaman şu soruları tartışmaya açalım:
1. Kaybolan bir şeyi bulduğunuzda sizin ilk reaksiyonunuz ne olur?
2. Bir erkek olarak, kaybolan bir şeyin bulunmasıyla ilgili en büyük zaferinizi anlatır mısınız?
3. Bir kadın olarak, kaybolan bir eşyanın bulunduğunda ilk sorduğunuz soru ne olur?
4. Erkekler, bir şeyin kaybolmasının anlamını kadınlar kadar “duygusal” olarak düşünüyor mu?
5. Kaybolan bir şey bulunduğunda bir şey değişmiş midir? Sadece ‘bulmak’ mı yeterlidir, yoksa ‘bulduktan sonra ne yapılması gerektiği’ de önemlidir?

Beni bu konuda aydınlatan her türlü yanıtı dört gözle bekliyorum! Ortaya çıkarılacak daha çok şey var gibi… Hadi bakalım, görelim!
 
Üst