Kuranda Işık Ne Demek ?

Koray

New member
Katılım
8 Mar 2024
Mesajlar
153
Puanları
0
Kur'an'da Işık Ne Demek?

Kur'an, insanları doğru yola yönlendirmek, onların kalplerini aydınlatmak için indirilen ilahi bir rehberdir. Bu rehberde ışık, hem metaforik hem de fiziksel anlamlarla kullanılır. Işık, sadece gündüzün aydınlatıcı unsuru değil, aynı zamanda hikmet, ilim ve imanla da ilişkilendirilen önemli bir semboldür. Kur'an'daki ışık kavramı, insanın karanlıkta kalmaması, doğruyu ve hakikati görmesi için bir yön göstericidir.

Kur'an'da Işık Kavramının Fiziksel Anlamı

Kur'an’da ışık, birçok ayette fiziksel bir kavram olarak yer alır. Allah’ın kudretini ve yaratışını gösteren en belirgin örneklerden biridir. Allah, kainatın yaratılmasında ilk olarak ışığı yaratmıştır. Bu bağlamda ışık, evrenin düzenini ve Allah’ın yaratma kudretini simgeler.

Birçok ayette, özellikle Allah’ın yaratma sürecine dair referanslar bulunur. Bunlardan bir örnek, Furkan Suresi'nin 61. ayetinde yer alır: “Göklerin ve yerin yaratan, ona bir ışık koyan, insanları oradan çıkaran Allah ne yücedir.” Burada ışık, Allah’ın yarattığı tüm güzel ve düzenli dünyayı simgeler.

Ayrıca, Nûr Suresi’nin 35. ayetinde, "Allah, göklerin ve yerin nurudur." şeklinde bir ifade yer alır. Bu ayet, Allah’ın zatını ışıkla özdeşleştirerek, O’nun tüm evrenin özüdür, her şey O’nun kudretinden var olur mesajını verir.

Kur'an'da Işık Kavramının Metaforik Anlamı

Kur'an’daki ışık kavramı, sadece fiziksel bir fenomen değil, aynı zamanda insanın kalbini aydınlatan bir metafordur. Bu anlamda ışık, doğru yol, hakikat, iman ve hikmet gibi soyut kavramları simgeler. İnsanlar, doğru yolu bulmak için bu "ışığa" ihtiyaç duyarlar.

Özellikle Nûr Suresi 35. ayetinde, “Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunu örneklerle açıklayamayız. O’nun ışığı, bir kandil gibi olup, bir cam içinde bulunur...” ifadesi, Allah’ın ışığının her türlü karanlıktan daha güçlü ve aydınlatıcı olduğuna dair güçlü bir imgedir. Burada, Allah’ın ışığı insanın kalbini ve gönlünü aydınlatan, hayatına yön veren bir rehberdir.

Işık, İman ve Hikmetle İlişkilendirilir

Kur'an’da ışık, özellikle iman ve hikmetle ilişkilendirilen bir kavramdır. İnsan, karanlıkta yolunu bulamayacak kadar kaybolmuşken, Allah’ın gönderdiği ışık, onu doğru yola iletir. Al-Imran Suresi 8. ayetinde: "Rabbimiz! Bizi doğru yola ilet. Bize hikmet ve ilim ver" diyerek, ışığın hikmet ve ilimle nasıl özdeşleştiği anlatılmaktadır.

İman, kişinin içsel bir ışıkla doğruluğa yönelmesidir. El-Bakara Suresi 257. ayetinde: "Allah, inananların dostudur. Onları karanlıklardan ışığa çıkarır. Oysa kafirlerin dostları, onları ışıksız karanlıklarda bırakırlar." Bu ayet, Allah’ın ışığının, inananları karanlıklardan çıkararak doğru yola yönlendiren bir güç olduğunu belirtmektedir.

Kur'an'da Işık ve Peygamberler

Peygamberler, Allah’ın gönderdiği ışığı insanlara ileten elçiler olarak görülürler. Onlar, karanlıkta kalan insanlara doğruyu gösteren nur kaynağıdır. Ahzab Suresi 46. ayetinde, "Ve onları karanlıkları aydınlatan bir nurla gönderdi." şeklinde bir ifade bulunur. Peygamberler, Allah’ın nurunu insanlara ulaştırarak onları doğru yola iletirler.

Peygamberlerin ışığı, yalnızca onların sözleriyle değil, aynı zamanda örnek hayatlarıyla da kendini gösterir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), En'am Suresi 114. ayetinde: "Bununla birlikte, Rabbinden gelen bir ışıkla ve açık bir kitapla (yol gösteren) bir peygamber göndermekteyiz." şeklinde ifade edilir. Bu ayette, peygamberlerin Allah’ın nurunu insanlara iletme görevine vurgu yapılmaktadır.

Kur'an’da Işık ve Müslümanların Sorumluluğu

Müslümanlar, Allah’ın verdiği ışığı hayatlarına rehber edinmeli ve bu ışığı başkalarına da ulaştırmalıdır. Maide Suresi 15. ayetinde: "Ey Ehl-i Kitap! Size kesin olarak bir Peygamber geldi ki, sizin için Allah’ın ayetlerini açıklıyor. Artık size karanlıklar içinde bir ışık ve apaçık bir kitap geldi." Burada, İslam’ın getirdiği nurun, insanları karanlıktan aydınlığa çıkaracak bir güce sahip olduğu belirtilir. Müslümanlar, bu ışığı örnek bir hayatla etraflarına yansıtmalıdır.

Kur'an'da Işık ve Karanlık Zıtlığı

Kur'an’da ışık, karanlıkla zıt bir kavram olarak sıklıkla karşı karşıya getirilir. Işık, her türlü karanlık, cehalet, sapkınlık ve yanlış inançtan kurtuluşun simgesidir. Karanlık ise doğru yoldan sapmışlık, küfür ve inançsızlık anlamına gelir.

Özellikle Enfal Suresi 9. ayetinde, "O zaman Rabbinizden, sabır ve namazla size yardımcı olmasını dileyin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir" şeklinde, ışık ve karanlık arasındaki zıtlık, Allah’a güvenme ve sabırla doğru yola yönelme üzerinden anlatılır.

Işık, Aydınlık ve İlahi Rehberlik

Kur'an’da ışık, ilahi rehberliğin bir sembolüdür. İman ve hikmetle birleşen bu ışık, insanın doğruyu bulmasını sağlar. Her insan, bu ilahi ışığa, içsel bir yolculukla ulaşmak zorundadır. Tevbe Suresi 32. ayetinde: "Küfre girmiş kimseler, Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Halbuki Allah nurunu tamamlayacaktır." Bu ayette, ışığın, ilahi irade ile tamamlanacağı ve hiçbir güç tarafından engellenemeyeceği ifade edilmektedir.

Sonuç

Kur'an’daki ışık, hem fiziksel anlamda evrenin düzenini simgeler, hem de soyut bir kavram olarak iman, hikmet ve doğru yolu bulma çabasıyla ilişkilidir. Allah, insanları karanlık yollardan kurtararak doğruya yönlendiren bir nur olarak sunulur. Müslümanların görevi, bu ışığı hem kendi hayatlarında uygulamak, hem de başkalarına göstermek olmalıdır.
 
Üst