Damla
New member
- Katılım
- 8 Mar 2024
- Mesajlar
- 174
- Puanları
- 0
**Bir Eksik Ne Demek? Bir Hikaye Üzerinden Düşüncelerimiz**
Bir eksik ne demek? Eksik olmak, bir şeylerin noksan kalması... Ya da başka bir deyişle, bir şeyin tamamlanması için gereken bir parçanın bulunmaması. Hayatımızda sıkça karşılaştığımız bir kavram olsa da, bazen "eksik" olmanın ne anlama geldiğini gerçekten düşünmeden geçiyoruz.
Geçenlerde bir arkadaşım bana, "Eksik hissetmek ne demek, gerçekten anlıyor musun?" diye sormuştu. O an, içimde bir şeylerin yerine oturmadığını fark ettim. Eksik ne demekti? Kendimce bir cevap ararken, hatırladım, yıllar önce tanık olduğum bir hikayeyi. Belki de o an fark etmemiştim ama o hikaye, eksikliğin ne olduğunu tam olarak anlatıyordu. Şimdi, o hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
**Bir Aşkın Hikayesi: Elif ve Ali'nin Yolu**
Elif ve Ali, çocukluk arkadaşıydılar. Aynı sokakta büyüdüler, aynı okulda okudular ve bir gün, birbirlerine âşık oldular. Her şey çok güzeldi. Ancak, Ali'nin biraz farklı bir tarzı vardı. O, hayatta her şeyi planlayan, çözüm odaklı, ne yapması gerektiğini bilen biriydi. Elif ise biraz daha duygusal, insan ilişkilerine değer veren ve her şeyin altındaki derin anlamları çözmeye çalışan biriydi. Ali, Elif'in bu halini seviyor ve ona hayran kalıyordu. Elif de Ali'nin stratejik ve mantıklı bakış açısını beğeniyordu. Fakat bir eksik vardı.
Bir gün, birlikte geçirdikleri mutlu bir akşamın sonunda, Elif birden sessizleşti. Ali, Elif'in niye suskun olduğunu sorduğunda, gözlerinde bir eksiklik olduğunu fark etti. Elif, "Bilmiyorum Ali, ama sanki bir şey eksik. Bütün bunlar doğru, her şey yolunda ama sanki bir şeyim eksik. Seninle çok mutluyum ama tam olarak nedenini bilemediğim bir boşluk var içimde" dedi. Ali, bunu duyunca şaşırdı. O, her şeyin çözümünü kolayca bulabilen bir adamdı. Ama bu, bir eksiklikti ve Ali'nin çözmesi zor bir şeydi.
Elif’in söyledikleri, Ali'yi derinden etkiledi. O anda fark etti ki, her şeyin bir çözümü olduğu kadar, bazı duyguların ve eksikliklerin de çözülmesi gereken bir "sorun" olmadığını kabul etmek gerekiyor. Ali, Elif’e yaklaşarak, “Belki de eksiklik dediğin şey, sadece senin daha fazla anlam aradığın bir şeydir. Bazen sadece var olmak gerekir. Bir şeyin eksik olduğunu hissetmek, kendini tanımanın bir yolu olabilir” dedi.
Elif gülümsedi ama o eksikliği bir türlü tanımlayamıyordu. Ali'nin bakış açısını anlıyor olsa da, yine de duygularını çözümlemekte zorlanıyordu. Ali'nin "bu bir problem ve çözülmesi gerekir" yaklaşımı Elif’i rahatlatmıyordu. O, eksikliği hissediyor ve onu kabul ediyordu ama çözmek yerine, ona sahip çıkmak istiyordu. "Belki de eksiklik, hayatın bir parçasıdır. Bunu hissetmek, insan olduğumuzu gösteriyor" diye düşündü Elif.
**Eksik Olmak ve İlişkiler: Çözüm ve Empati**
Elif ve Ali'nin yaşadığı bu küçük çatışma, aslında herkesin hayatında bir şekilde karşımıza çıkan bir durumu simgeliyor: eksiklik. Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı bakış açıları, kadınların ise duygusal ve toplumsal ilişkiler üzerine yoğunlaşan empatik yaklaşımları arasındaki farkları bize gösteriyor. Ali’nin çözüm odaklı yaklaşımı, problemleri bir şekilde çözme amacını güderken, Elif’in eksikliği kabul etme ve ona anlam yükleme çabası, daha derin bir insanlık anlayışını simgeliyor. İki bakış açısı da kendi içinde doğru, fakat bazen bir eksiklik yalnızca "olduğu gibi" kabul edilmelidir.
Ali’nin eksikliğe dair stratejik çözümü, bir sorun olarak görüyordu. "Bir şey eksik, o zaman çözmeliyiz" diyor ve ilişkilerde her şeyin düzen içinde olmasını istiyordu. Ancak Elif, o eksikliğin bir anlam taşımasını istiyordu. Elif’in bakış açısına göre, eksiklik bir kayıp değil, insanın içsel bir yolculuğunun parçasıydı. Eksiklik, insanın kendi varoluşunu sorgulaması, derinleşmesi için bir fırsattı. Her şeyin doğru olması, mükemmel olması gerekmiyordu. Bazen eksiklik, insanın kendisiyle ve dünyayla kurduğu ilişkilerin doğal bir parçasıydı.
**Bir Eksik Ne Demek?**
Peki, forumdaşlar, sizce bir eksik ne demek? İlişkilerdeki eksiklikler, çözülmesi gereken problemler midir yoksa kabul edilmesi, yaşanması gereken duygusal deneyimler mi? Bir eksiklik, bir kayıp, ya da eksik hissetmek sadece bir "problem" midir? Yoksa eksiklik, bizi bir araya getiren, birbirimizi daha iyi anlamamıza olanak tanıyan bir fırsat mıdır?
Ali ve Elif'in hikayesine nasıl bakıyorsunuz? Bir eksik olunca çözüm aramak mı yoksa onu kabul edip anlam yüklemek mi daha doğru? Bir eksik, bir insanı tamamlamaz mı? Yoksa eksik olmak, insanı tam yapan bir özellik midir? Düşüncelerinizi duymak için sabırsızlanıyorum.
Yorumlarınızı paylaşırken, belki de kendi eksikliklerinizi, onları nasıl hissettiğinizi ve nasıl başa çıktığınızı da anlatmak istersiniz.
Bir eksik ne demek? Eksik olmak, bir şeylerin noksan kalması... Ya da başka bir deyişle, bir şeyin tamamlanması için gereken bir parçanın bulunmaması. Hayatımızda sıkça karşılaştığımız bir kavram olsa da, bazen "eksik" olmanın ne anlama geldiğini gerçekten düşünmeden geçiyoruz.
Geçenlerde bir arkadaşım bana, "Eksik hissetmek ne demek, gerçekten anlıyor musun?" diye sormuştu. O an, içimde bir şeylerin yerine oturmadığını fark ettim. Eksik ne demekti? Kendimce bir cevap ararken, hatırladım, yıllar önce tanık olduğum bir hikayeyi. Belki de o an fark etmemiştim ama o hikaye, eksikliğin ne olduğunu tam olarak anlatıyordu. Şimdi, o hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
**Bir Aşkın Hikayesi: Elif ve Ali'nin Yolu**
Elif ve Ali, çocukluk arkadaşıydılar. Aynı sokakta büyüdüler, aynı okulda okudular ve bir gün, birbirlerine âşık oldular. Her şey çok güzeldi. Ancak, Ali'nin biraz farklı bir tarzı vardı. O, hayatta her şeyi planlayan, çözüm odaklı, ne yapması gerektiğini bilen biriydi. Elif ise biraz daha duygusal, insan ilişkilerine değer veren ve her şeyin altındaki derin anlamları çözmeye çalışan biriydi. Ali, Elif'in bu halini seviyor ve ona hayran kalıyordu. Elif de Ali'nin stratejik ve mantıklı bakış açısını beğeniyordu. Fakat bir eksik vardı.
Bir gün, birlikte geçirdikleri mutlu bir akşamın sonunda, Elif birden sessizleşti. Ali, Elif'in niye suskun olduğunu sorduğunda, gözlerinde bir eksiklik olduğunu fark etti. Elif, "Bilmiyorum Ali, ama sanki bir şey eksik. Bütün bunlar doğru, her şey yolunda ama sanki bir şeyim eksik. Seninle çok mutluyum ama tam olarak nedenini bilemediğim bir boşluk var içimde" dedi. Ali, bunu duyunca şaşırdı. O, her şeyin çözümünü kolayca bulabilen bir adamdı. Ama bu, bir eksiklikti ve Ali'nin çözmesi zor bir şeydi.
Elif’in söyledikleri, Ali'yi derinden etkiledi. O anda fark etti ki, her şeyin bir çözümü olduğu kadar, bazı duyguların ve eksikliklerin de çözülmesi gereken bir "sorun" olmadığını kabul etmek gerekiyor. Ali, Elif’e yaklaşarak, “Belki de eksiklik dediğin şey, sadece senin daha fazla anlam aradığın bir şeydir. Bazen sadece var olmak gerekir. Bir şeyin eksik olduğunu hissetmek, kendini tanımanın bir yolu olabilir” dedi.
Elif gülümsedi ama o eksikliği bir türlü tanımlayamıyordu. Ali'nin bakış açısını anlıyor olsa da, yine de duygularını çözümlemekte zorlanıyordu. Ali'nin "bu bir problem ve çözülmesi gerekir" yaklaşımı Elif’i rahatlatmıyordu. O, eksikliği hissediyor ve onu kabul ediyordu ama çözmek yerine, ona sahip çıkmak istiyordu. "Belki de eksiklik, hayatın bir parçasıdır. Bunu hissetmek, insan olduğumuzu gösteriyor" diye düşündü Elif.
**Eksik Olmak ve İlişkiler: Çözüm ve Empati**
Elif ve Ali'nin yaşadığı bu küçük çatışma, aslında herkesin hayatında bir şekilde karşımıza çıkan bir durumu simgeliyor: eksiklik. Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı bakış açıları, kadınların ise duygusal ve toplumsal ilişkiler üzerine yoğunlaşan empatik yaklaşımları arasındaki farkları bize gösteriyor. Ali’nin çözüm odaklı yaklaşımı, problemleri bir şekilde çözme amacını güderken, Elif’in eksikliği kabul etme ve ona anlam yükleme çabası, daha derin bir insanlık anlayışını simgeliyor. İki bakış açısı da kendi içinde doğru, fakat bazen bir eksiklik yalnızca "olduğu gibi" kabul edilmelidir.
Ali’nin eksikliğe dair stratejik çözümü, bir sorun olarak görüyordu. "Bir şey eksik, o zaman çözmeliyiz" diyor ve ilişkilerde her şeyin düzen içinde olmasını istiyordu. Ancak Elif, o eksikliğin bir anlam taşımasını istiyordu. Elif’in bakış açısına göre, eksiklik bir kayıp değil, insanın içsel bir yolculuğunun parçasıydı. Eksiklik, insanın kendi varoluşunu sorgulaması, derinleşmesi için bir fırsattı. Her şeyin doğru olması, mükemmel olması gerekmiyordu. Bazen eksiklik, insanın kendisiyle ve dünyayla kurduğu ilişkilerin doğal bir parçasıydı.
**Bir Eksik Ne Demek?**
Peki, forumdaşlar, sizce bir eksik ne demek? İlişkilerdeki eksiklikler, çözülmesi gereken problemler midir yoksa kabul edilmesi, yaşanması gereken duygusal deneyimler mi? Bir eksiklik, bir kayıp, ya da eksik hissetmek sadece bir "problem" midir? Yoksa eksiklik, bizi bir araya getiren, birbirimizi daha iyi anlamamıza olanak tanıyan bir fırsat mıdır?
Ali ve Elif'in hikayesine nasıl bakıyorsunuz? Bir eksik olunca çözüm aramak mı yoksa onu kabul edip anlam yüklemek mi daha doğru? Bir eksik, bir insanı tamamlamaz mı? Yoksa eksik olmak, insanı tam yapan bir özellik midir? Düşüncelerinizi duymak için sabırsızlanıyorum.
Yorumlarınızı paylaşırken, belki de kendi eksikliklerinizi, onları nasıl hissettiğinizi ve nasıl başa çıktığınızı da anlatmak istersiniz.